Duygusal Erezyon : DNMTurkey | Torhoo darknet markets
Aklımıza gelebilecek her başlık için herkese geçmiş olsun.
Bir hafta önce, yasal sınırlar içinde uzak bir ülkede psychedelic bir deneyim yaşadım. O an her şey bir su damlası gibi genişleyip iç içe geçerken “gerçek” sandığım ne varsa birer karton dekor gibi yavaşça çözülmeye başladı. Ve döndüğümde, yani doğduğum, büyüdüğüm ve bana ait olduğunu sandığım bu ülkeye, her şeyin yer değiştirdiğini fark ettim. Değişen belki dünya değildi ama onu algılayan bendim artık.
Beni buradan dışarı iten şey düşman gibi davranmıyor. Tenya gibi. Sessiz, sabırlı ve içten içe tüketici. Hayattan keyif aldığım şeyleri; müzik, yürüyüş, düşünce, hatta bazen yalnızlık... Sindiremeyen bir düzenle karşı karşıyayım. Kimsenin açıkça söylemediği ama herkesin içinde taşıdığı görünmez bir baskı gibi. Renklerden korkan, farklılıktan ürken bir yapı bu.
Ve elbette kolluk kuvvetleri. Onlar artık gözümde birer birey değil. Yüzleri yok. Sanki yalnızca güçle birleşen, anonim kukla figürler gibiler. Kimin elinde olduklarını bilmiyorum; ideolojilerin mi, alışkanlıkların mı, yoksa sadece kontrol dürtüsünün mü? Ama gerçek şu ki onlar artık salt insan değil. Yalnızca görevliler.
Bütün bu içsel kargaşa içinde fark ettim ki öfke ruha zarar veriyor. Yalnızca ruha da değil aslında, gündelik hayatta da göze batmaya başlıyorsun. Ve o zaman sistem seni daha çok sıkmaya başlıyor. Daha çok itiyor dışarı. Ama bir noktada şunu anladım; öfkeyle yürüyen biri, karanlıktan geçerken ışık taşıyamaz.
Murakami'nin dediği gibi karanlık bir yerden geçerken karanlığın parçası olmamak için dikkatli olmalısın. Belki de devrim dediğimiz şey; bağırmaktan, meydan okumaktan önce bir çiçeğe bakmakla başlıyor. Sessiz kalmak değil bu ama berrak kalmak. Çünkü bu düzen seni fark etmiyor bile. Ama sen onu fark ettikçe, içinden bir şey kararıyor.
Tüm bu korku iktidarını ve forumda yazılanları okuduğumda aklıma kozmik terör denen terim geliyor. Bilmeyenler için ncelemek eğlenceli olabilir.
Belki de huzur, önce kendi içinde olanla barışmakta gizli.
Yaşamın bir reçetesi olduğunu düşünmüyorum fakat olumsuz duygularla yaşamanın faydasızlığını tekrar tekrar tecrübe ediyorum.